Faaliyet Alanlarımız

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası, Süreci, Avukatı

Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu‘nun 166/4. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde eşlerden birinin ya da her ikisinin boşanma talebiyle açtığı bir davada karşımıza çıkar. Bu durum, eşler arasındaki ilişkinin o denli kötüleşmiş olması gerekliliğini içerir ki artık birlikte yaşamak mümkün olmamaktadır.

Konu Başlıkları

Boşanma avukatlarımız fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası ve diğer boşanma davalarında boşanma avukatı ve arabulucusu olarak tazminat, nafaka, velayet, mal rejiminin tasfiyesi konuları dahil olmak üzere boşanma ile ilgili her türlü konuda hukuki danışmanlık, avukatlık ve arabuluculuk hizmeti vermektedir.

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma

İstanbul boşanma avukatı ekibimiz fiili ayrılık nedeniyle boşanma davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.  Ortak Hayatın Kurulamaması olarak da geçen Fiili Ayrılık Medeni Kanun’un 166. Maddesinin 4. Fıkrasında düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu madde 166/4’e göre; “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.”

Hüküm, bu sebeple boşanmaya karar verilebilmesini belirli şartlara bağlamıştır;

Daha önce herhangi bir boşanma sebebine dayanılarak açılmış olan bir davanın reddedilmiş olması

Davanın hangi eş tarafından, hangi sebebe dayanılarak açılmış olduğunun hiç önemi yoktur. Ancak eşler ne kadar süre ayrı yaşıyor olurlarsa olsunlar daha önce açılıp da reddedilmiş bir boşanma davası bulunmadığı sürece “Fiili Ayrılık” sebebiyle boşanmadan yararlanılamaz.

Boşanma talebinin reddi kararının üzerinden üç yıl geçmiş olması gerekli

3 yıllık süre, yeni boşanma davası açıldığı zaman dolmuş olmalıdır. Bu fiili ayrılık süresi kesintisiz olmalıdır. Bu süre, ilk boşanma talebinin reddi kararının kesinleşmesi anında başlar.

Yabancı bir mahkeme tarafından boşanmanın reddine ilişkin karar verilmesi halinde, üç yıllık sürenin başlangıcı, kararın yetkili Türk Mahkemesi tarafından tanınması kararının kesinleştiği tarihtir.

Fiili Ayrılık süresince her ne sebeple olursa olsun ortak hayat kurulmamış olmalı

Fiili Ayrılık süresince eşlerin zaman zaman bir araya gelmeleri ortak hayatın kurulduğu anlamına gelmez. Fakat bu ilk boşanma talebinin reddi kararından itibaren asgari 3 yıllık dönem içerisinde kısa süreli de olsa, aynı evde karı koca olarak birlikte yaşamak MK 166/4’e göre boşanma davasının açılmasını engeller.

Zira bu durum evliliğin devam etmesi ihtimalinin sona ermediğini gösterir. Bu bakımdan boşanma davası belirtilen bu asgari üç yıldan sonra açılacak olsa bile, evlilik birliğinin kurulmamış olması durumunun dava anında da devam ediyor olması gerekir.

Eşlerden birinin boşanma davası açmış olması

Bu yeni davayı, eşlerden herhangi biri açabilir. Reddedilen davada, davacı ya da davalı olmak, evlilik birliğinin temelden sarsılması ya da ortak hayatın kurulamamasında kusurlu ya da kusursuz olmak, davayı açma yönünden önemli değildir.

Eşlerden herhangi birinin bu davayı açması durumunda hâkim boşanmaya karar vermek zorundadır. Görüldüğü üzere fiili ayrılık tek başına bir boşanma sebebi değildir. Yukarıda belirtilen şartlara bağlı olarak fiili ayrılık nedeniyle boşanma imkânı sunmaktadır.

Fiili Ayrılık Nedeniyle Boşanma Davası için Avukatlarımıza Ulaşın

Akkaş Hukuk ve Avukatlık Bürosu olarak, fiili ayrılık nedeniyle boşanma davalarında uzman avukatlarımızla müvekkillerimize profesyonel destek sunmaktayız. Fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasıyla ilgili danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hukuk büromuza ve fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası için avukat kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

error: Content is protected !!