İstanbul’da faaliyet gösteren Akkaş Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu İstanbul ceza avukatı kadrosu gerçek ve tüzel kişilere yönelik her türlü suç isnadı, cezai şikayet, kovuşturma, soruşturma ve Taksirle Öldürme Suçu Unsurları Cezası konularında müvekkillerimize 1992 yılından beri avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve ceza mahkemelerinde kendilerini gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.
İstanbul ceza avukatı ekibimiz ceza hukuku davaları konusunda edindikleri 30 yıllık tecrübe ve uzmanlık çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için hukuki destek vermektedirler. Ülkemizde ceza yargılaması Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile yapılmaktadır. Türk Ceza Kanunu cezaları belirlerken, Ceza Muhakemesi Kanunu ise yargılamanın usul ve prosedürlerinin nasıl olacağını gösterir. Ceza davalarına ilişkin olarak avukatlarımız; Şikayet dilekçesi ve eklerini hazırlamakta, Kollukta ve Savcılıkta ifade alınması sırasında hazır bulunmakta ve Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olarak hizmet vermektedirler.
Taksirle Öldürme Suçu Unsurları Cezası
Taksirle öldürme suçu Türk Ceza Kanunu m.85 ile düzenlenmiş olup taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi için iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Bu suç tipi ile yasaklanan fiiller ölüm neticesine sebebiyet veren ve dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil eden her türlü fiillerdir. Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıktan çıkarılması gereken anlam, böyle bir yükümlülüğün varlığına rağmen kişinin gerekli önlemleri almaması veya kendisinden beklenilen özeni ifa etmemesidir.
Taksirle Öldürme Suçunun Mağduru
Bu suçun mağduru yalnızca gerçek kişilerdir.
Taksirle Öldürme Suçunun Faili
Bu suçun faili yalnızca gerçek kişiler olabilir
Taksirle Öldürme Suçunda Korunan Hukuki Değer
Yaşama hakkı korunmaktadır.
Taksirle Öldürme Suçunun Unsurları
Kişinin neticeye yönelik bir iradesi bulunmaması gerekir. Fail, ölüm neticesini istememiş ancak dikkatsizliği, özensizliği sonucu öngörülebilir neticeden sorumlu tutulması söz konusu olur. Fiil ile ortaya çıkan zarar arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. İlliyet bağı esasen failin fiili ile neticesi arasındaki nedensellik ilişkisidir. Neticenin meydana gelmesinde mağdur veya başka bir kişinin taksirli davranışının da etkili olması hali söz konusu olması mümkündür. Bu durumda, diğer taksirli davranışın nedensellik bağını kesip kesmediğine bakılacaktır. Nedensellik bağı kesilmediği sürece failin sorumluluğunu ortadan kalkmayacak ve taksirin niteliği değişikliğe uğramayacaktır. Suçun unsurlarından bir diğeri ise neticenin öngörülebilir olmasına rağmen fail tarafından öngörülememiş olmasıdır. Nedensellik bağının yanı sıra netice, faile objektif olarak yüklenilebilir durumda olmalıdır. Fail, fiili nedeniyle bu şart gerçekleştirilmeden cezalandırılamayacaktır.
Taksirle Öldürme Suçunda Haksız Tahrik
Yargıtay kararları taksirle yaralama suçunda haksız tahrik hükümlerinden yararlanılmayacağı yönündedir.
Taksirle Öldürme Suçunda Teşebbüs
Teşebbüs, failin suç işlemek kaydıyla icra hareketine başlaması, suçun kendi elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması anlamına gelmekte olup, yalnızca unsurun kast olduğu suçlar için söz konusu olabilir. Taksirle öldürme suçunda manevi unsur taksir olduğu için teşebbüs hükümleri uygulanmayacaktır.
Taksirle Öldürme Suçunda Zincirleme Suç
Kastın olmaması sebebiyle zincirleme suç hükümleri taksirle öldürme suçunda uygulama alanı bulmayacaktır.
Taksirle Öldürme Suçunda İçtima
Suçların içtimaı hususunda taksirle öldürmenin trafik kazası sonucu meydana gelmesi örnek verilebilir. Bu halde TCK m.179/2 ile düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu da gündeme gelebileceği için failin bir fiili ile birden fazla suçun meydana gelmesi söz konusu olabilecektir. Bu durumda hüküm, suçların içtimaı gereği en ağır cezayı gerektiren suç için kurulacaktır.
Taksirle Öldürme Suçunda Özel İçtima
TCK m.85/2 ile düzenlenen özel içtima hükmü gereği fiil, birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermesi ya da bir veya birden fazla kişinin ölümüyle bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi halinde faile tek ceza verilecektir.
Taksirle Öldürme Suçunda İştirak
5237 sayılı TCK’nın 40. maddesi hükmüne göre taksirle işlenen suçlarda da iştirak mümkündür. Suçun iştirak halinde işlenmesi halinde herkes kendi kusurundan nedeniyle kusurları oranında sorumlu olacaktır.
Şahsi Cezasızlık ve Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Şahsi Haller
Taksirle ölüme sebebiyet verme suçunda, taksirle yaralama suçuna ilişkin TCK düzenlemesine paralel olarak şahsi cezasızlık sebebi ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep hükümleri geçerli olacaktır. Bu halde münhasıran failin kişisel ve ailevi durumunun, artık bir ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede etkilenmiş olması halinde faile ceza verilmez, bilinçli taksir halinde ise ceza yarıdan altıda birine kadar indirilebilir.
Taksirle Öldürme Suçunda Manevi Unsur
Taksir nedeniyle sorumluluk ceza hukukunda istisnai bir sorumluluk türü olup kişi hukuka aykırı fiilleri sonucunda meydana gelen sonuçtan, bu sonucu elde etmeye yönelik iradesi olmasa dahi sorumlu tutulur. Bununla beraber kişinin neticeye yönelik bir iradesi bulunmaması gerekir. Fail, ölüm neticesini istememiş ancak dikkatsizliği, özensizliği sonucu öngörülebilir neticeden sorumlu tutulabilir. Uygulamada neticenin öngörülebilirliğinin tespitinde failin hayat tecrübesi, yaşı, zekası, eğitimi, maddi durumu, beden kusurları, cinsiyeti ve sosyal çevresi gibi kişisel nitelikleri dikkate alınır.
Taksirle öldürme suçunda öngörebilme kriterlerine ilişkin Yargıtay pek çok kez sanığın kişisel özelliklerinin de göz önünde tutulmasını ve neticenin öngörülebilir nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Taksirle öldürme suçundaki ölüm neticesinden kasıt beyin ölümüdür. Beyin ölümüne yol açacak fiiller icrai veya ihmali nitelikte olabilir. Ölüm neticesine yol açan fiil ister icrai ister ihmali olsun mutlaka iradi olmalıdır. Bu iradilik failin fiilini icra ederken, icra ettiği fiili bilmesi ve istemesi anlamına gelmektedir. Kendi iradesi haricinde meydana gelen hareketten kişi sorumlu tutulamayacaktır.
Taksirle Öldürme Suçunda Bilinçli Taksir
Taksirle ölüme sebebiyet verme suçu bilinçli taksirle işlenebilir. Esasen bilinçli taksir, taksir ile kast arasında bir kusurluluk durumudur. Bilinçli taksirde kişi neticeyi öngörmüş ancak gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket etmiştir. Bu neticeyi öngörme durumu kişinin kusurunu basit taksirden daha ağır hale getirir. Uygulamada, kalabalık bir düğünde silah ateş edip, çıkan kurşun nedeniyle taksirle ölüme sebebiyet verme halinde genellikle bilinçli taksirin varlığı kabul edilmektedir.
Taksirle Öldürme Suçunda Cezanın Belirlenmesi
5237 sayılı TCK’nin 61.maddesi gereği bu suçun temel cezasının belirlenmesinde dikkate alınacak kriterler suçun işleniş biçimi, suç işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiktir. Bu kriterler ışığında verilecek gereği, işlenen fiil ile orantılı olmalıdır. Orantılılık ölçütü 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.3/1 ile düzenlenmiştir.
Türkiye’de Ceza Yargılaması
Ülkemizde ceza yargılaması Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile yapılmaktadır. Türk Ceza Kanunu cezaları belirlerken, Ceza Muhakemesi Kanunu ise yargılamanın usul ve prosedürlerinin nasıl olacağını gösterir. Ceza davalarına ilişkin olarak avukatlarımız; Şikayet dilekçesi ve eklerini hazırlamakta, Kollukta ve Savcılıkta ifade alınması sırasında hazır bulunmakta ve Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olarak hizmet vermektedirler.
Ceza avukatlarımız ayrıca Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olarak müvekkillerimizi temsil etmekte, savcılıklarca verilen takipsizlik kararlarına ve mahkemelerce verilen tutuklama kararlarına itiraz etmekte, temyiz dilekçesi hazırlamakta ve cezaevinde tutuklu ve hükümlü ziyaretleri yapmaktadırlar. Ceza hukukunda uzman avukatlarımız; Alkollü Araç Kullanma, Dolandırıcılık, Gümrük Kaçakçılığı, Güveni Kötüye Kullanma, Kredi Kartı Dolandırıcılığı, Mala Zarar Verme, Taksirle Yaralama ve Vergi Kaçakçılığı ile ilgili suçlamalarda ve ceza davalarında savunma hazırlamakta ve duruşmalarda müvekkillerimizi temsil etmektedirler.
Taksirle Öldürme Suçu Avukatı Olarak Hizmetlerimiz
- Şikayet dilekçesi ve eklerinin hazırlanması
- Kollukta ve Savcılıkta ifade alınması sırasında hazır bulunulması
- Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olunması
- Asliye Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olunması
- Sulh Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekili olunması
- Savcılıklarca verilen takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi
- Tutuklama ve koruma kararlarına itiraz edilmesi
- Temyiz dilekçesi hazırlanması
- Cezaevinde tutuklu ve hükümlü ziyaretleri yapılması
Taksirle Öldürme Suçu Unsurları Cezası için Bize Ulaşın
İstanbul’da faaliyet gösteren Akkaş Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu ceza avukatı kadrosu gerçek ve tüzel kişilere yönelik her türlü suç isnadı, cezai şikayet, kovuşturma, soruşturma ve diğer ceza davası konularında müvekkillerimize 1992 yılından beri avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve ceza mahkemelerinde kendilerini gerek müşteki vekili ve gerekse sanık müdafi olarak temsil etmektedir.
1992 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden Akkaş Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu‘na ve Taksirle Öldürme Suçu Unsurları Cezası için avukat kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.