Faaliyet Alanlarımız

Tehdit Suçu Davası, Unsurları, Cezası, Avukatı

Tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve kişilerin huzur ve güvenliğini tehlikeye düşüren ciddi bir suçtur. Tehdit suçu, bir kişinin diğerine karşı, onun veya üçüncü bir kişinin hayatına, bedenine, hürriyetine, malına veya bir hakka yönelik olarak, cebir, tehdit veya hile kullanarak korku uyandırması veya mevcut korkuyu artırması şeklinde işlenir.

Konu Başlıkları

Tehdit suçunun maddi unsuru, tehdidin hukuka uygun olmayan bir talebi desteklemesi veya haksız bir çıkar sağlamaya yönelik olmasıdır. Manevi unsuru ise, tehdidin kişiyi ciddi bir korku ve endişeye sevk etmesi ve bu durumun süreklilik arz etmesidir.

Tehdit suçunun cezası, tehdidin niteliğine ve mağdurun durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte, hapis cezasını gerektiren bir suçtur. Tehdit suçuyla ilgili hukuki süreçlerde, uzman bir avukatın danışmanlığı ve desteği oldukça önemlidir.

İstanbul ceza avukatı ekibimiz tehdit davaları konusunda 1992 yılından bugüne edindikleri deneyim ve bilgiler çerçevesinde, müvekkillerimize en etkili sonucu sağlamak için avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedirler.

Ülkemizde ceza yargılaması Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile yapılmaktadır. Türk Ceza Kanunu cezaları belirlerken, Ceza Muhakemesi Kanunu ise yargılamanın usul ve prosedürlerinin nasıl olacağını gösterir.

Tehdit Suçu, Unsurları, Cezası

Tehdit suçu Türk Ceza Kanunu’nun Hürriyete Karşı Suçlar bölümünde düzenlenen bir suç tipidir. Konusunu, mağdurun hürriyeti, iç huzuru ve sükunu ile irade serbestisi oluşturmaktadır. Korunan hukuki değer ise kişinin iç huzuru ve sükunudur.

Şartlı tehdit söz konusu olduğunda ise kişinin hür iradesi ile karar verebilme hakkı korunmak istenmektedir. Tehlike suçu olması dolayısıyla ayrıca bir zararın meydana gelip gelmediği araştırılmaz, tipikliğin ihlali ile kişide objektif olarak elverişli ve yeterli düzeyde korku oluşması halinde suç meydana gelmiş olur.

Tehdit Suçu

Tehdit Suçu TCK’nın 106. Maddesinde Tanımlanmıştır:

Madde 106- Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”

Söz konusu fıkra suçun temel halini düzenlemektedir ve uzlaşma hükümlerine tabiidir. Ayrıca ilk cümledeki hal kişinin ve/veya yakının hayatına ve/veya vücut dokunulmazlığı ile cinsel dokunulmazlığı yönelik özel bir durumu düzenlendiğinden şikayete bağlı olmaksızın soruşturulurken; ikici cümlede yer alan durum, mal varlığı değerleri ile ilgili olduğundan şikayet sonucu soruşturulabilir niteliktedir.

Tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri aşağıda sayılmıştır.

2) Tehdidin;

  1. Silahla,
  2. Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
  3. Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  4. Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,

İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Sayılan bu haller, failin mağdura karşı işleyeceği suçu kolaylaştırmakta; mağdurda söz konusu tehdidin gerçekleşeceğine yönelik inanç artmaktadır. Bu nedenle Kanun Koyucu bu durumların varlığı halinde failin daha ağır ceza ile cezalandırılması gerektiğini düşünmüştür.

Maddenin ilk fıkrasının aksine uzlaşma hükümleri ikinci fıkra için uygulanamamaktadır.

(3) “Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına” zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.” Şeklinde düzenleme ile Kanun Koyucu gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği vurgulamıştır.

Fail

Söz konusu suçun failinin gerçek kişi olması zorunludur.  Failini kişi veya kişiler olması halinde uygulanması gereken fıkra değişiklik arz etmektedir. Zira Yasa Koyucu ilk fıkrada kişi kavramından bahsederken ikinci fıkrada kişiler demek suretiyle cezalandırmada farklı suç politikaları gütmüştür.

Mağdur

Tehdit suçunun mağduru belli veya belirlenebilir olmak suretiyle herkes olabilmektedir. Mağdurun şahsına veya yakınına yöneltilmesi ile sübut bulması mümkündür. Yakın teriminden ise, mağdurun söz konusu tehdide konu durumun meydana gelme ihtimalinden dolayı korkmasına neden olan kişileri anlamak gerekmektedir.

Suçun konusunu kişinin iç huzuru, sükunu ve hareket serbestisi oluşturduğundan algılama yeteneği bulunmayan kişilere yöneltilmesi halinde suçun meydana gelmeyeceği ifade edilse de değişik varyasyonların meydana gelebileceği; her somut olayın kendi özelinde değerlendirilmesi ile suça konu değerin korunabileceği düşünülmelidir.

Manevi Unsur

Tehdit suçu kasten işlenebilir bir suçtur. Failin fiilini icra ederken sonucu istemesi ve kabullenmesi gerekmektedir. Tehdidin taksirle işlenmesi mümkün değildir.

Fiil

Söz konusu suç neticesi harekete bağlı suçlardandır. Failin fiili mağdura karşı icra ettiği anda suçun meydana geldiği kabul edilir.

Hukuka Uygunluk Sebepleri

Maddede özel bir düzenleme bulunmamakla birlikte, bir hakkın kullanılacağından bahisle karşı tarafa yöneltilen ifadelerin hukuka uygunluk sebebi olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Örneğin, eşyasını çalan faili şikayet edeceğinden bahseden mağdura eyleminden dolayı ceza verilmemelidir.

Tehdit Suçu, Unsurları, Cezası için Bize Ulaşın

İstanbul’da faaliyet gösteren Akkaş Hukuk ve Danışmanlık Bürosu ceza avukatı kadrosu cezai şikayet, kovuşturma, soruşturma ve diğer ceza davası konularında müvekkillerimize avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmakta ve ceza mahkemelerinde kendilerini temsil etmektedir.

1992 yılında kuruluşundan bugüne çalışmalarına devam eden Akkaş Hukuk ve Danışmanlık Bürosu‘na ve tehdit suçu, unsurları, cezası için avukat kadromuza İletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

error: Content is protected !!